Klarnet tarihinde A.J Macgillivray’e göre geçerli olmuş ve kabul görmüş 2 farklı üfleme tekniği vardır.
Bunlardan klasik fransız tekniğinde ; alt dudak alt dişlerin üzerine gelicek şekilde içeri doğru bükülürken , üst dudak da içeri doğru bükülüp beke herhangi bir üst diş teması yapılmadan üflenir ve bek 2 dudak arasında alt dudağa oturtulur.
Müller , bu teknik ile klarnet çalımı sırasında kamışın kullanılmasının bazı dezavantajlar getirdiğinden bahsetmişdir. Onun bu düşüncesi Baermann ve Berr kendi okullarında da desteklemiştir. Ancak bu teknik böylesine tenkit almasına ragmen uzun yıllar boyunca da İtalya ve İspanya’da tercih edilmiş ve büyük orkestralarda da kullanılmıştır.
Diğer Teknik olan ve günümüzde daha yaygın bir teknik ise askeri çalış tekniği de denilen üst dişleri doğrudan ağızlıga koyma tekniği . Bu teknikde de yine alt dudak alt dişlerin üzerine doğru gelicek şekilde içeri doğru kıvrılırken , üst dişler bekin üst yüzeyine beke destek vermek amacıyla yerleştirilir ve üflenir. Bu teknikde İngiltere ve amerika başta olmak üzere günümüzde de en çok tercih edilen teknikdir.
Bu üfleme tekniği Türkiye’de de gerek klasik batı müziği klarnetistleri gerek ise türk müziği klarnetistleri tarafından tercih edilen yaygın bir yöntemdir. Bu tekniğin Özellikle Türk müziği icrasında yaygın olarak kullanılmasının sebeplerinden biri türk müziği ve klasik batı müziği icrasında yaygın olarak kullanılan vibrato (titreştirme) , glissando (kaydırma) tarzı tekniklerin icrasında alt dudağın hareket alanı ilk bahsetmiş oldugum üfleme tekniğine oranla 2.üfleme tekniğinde daha serbest ve daha kolaydır.
Bunun sebebide ilk teknikde üst dişin koyulması yerine doğrudan üst dudakların bükülüp , kamışın 2 dudak arasında kalması ve kamışa direk bir baskı yapmasından dolayı kamışın agız içerisindeki hareket alanının kısıtlanmış olmasıdır…