Erturgut Sanat ailesi olarak bugün sizler için Tiyatro Ve Kamera Önü Oyunculuk konusunu ele alacağız.. İster hobi amaçlı olsun, isterse de profesyonel olarak oyunculuk mesleğini seçmek istesin, herkesin aklında tiyatro oyunculuğu ve kamera önü oyunculuğu arasında ne gibi farklar olduğu bir soru işaretidir. Birbirine çok yakın gibi görünen, ikisi de bir karakteri canlandırmak ve rol yapmak üzerine kurulu olan bu iki oyunculuk türünde var olan farklar ise aslında sanıldığından biraz daha fazladır.
Biz de bu nedenle bugünkü yazımızda sizler için, tiyatro ve kamera önü oyunculuğu arasındaki farkları ele almaya karar verdik. Böylelikle belki de yolun daha başındayken hangisinin size daha çok hitap ettiğini, hangisine daha yatkın olduğunu ya da hangisinden daha fazla keyif alacağınızı seçmeniz kolaylaşacaktır.
Tiyatro Ve Oyunculuk Kurslarımız hakkında ayrıntılı bilgi edinmek için Buraya Tıklayın. Ayrıca Ücretsiz Deneme Derslerimize katılmak için hemen bize ulaşıp ücretsiz randevu alın!
Tiyatro Ve Kamera Önü Oyunculuğu Arasındaki Farklar
Büyük Oynamak – Küçük Oynamak
Tiyatro ve kamera önü oyunculuğu denildiğinde akla ilk gelen farklardan biri, kesinlikle oyuncunun büyük ya da küçük oynamasıdır. Peki büyük oynamak ve küçük oynamak ne demektir?
Kendinizi bir tiyatro sahnesinde hayal edin, yapacağınız en ufak mimik, el ufak beden hareketi ya da göz teması, seyir yerinin en arkasındaki izleyiciye kadar gitmeli değil mi? İşte bu nedenle tiyatro sahnesinde hareketleriniz, ses tonunuz büyük ve abartılı olmak zorundadır. Yaşamın gerçeğini bozmadan seyircilerin tamamının sizi en iyi anlayacağı şekilde oynamalısınız.
Fakat bir diğer yandan, yakın plan çekimleri, burnunuzun dibine kadar girmiş kamera ve mikrofonları ile bir sinema setindeyseniz bunun tam tersini yapmalısınız. Sanki gerçek hayatta sizi o kadar yakından izliyorlarmış gibi düşünerek mümkün olan en doğal ve küçük oyununuzu göstermelisiniz. Aksi taktirde, pek çok tiyatro oyuncusunun sinemayla ilk tanıştığında yaşadığı gibi abartılı oynuyor yaftasını üzerinizde bulursunuz.
Canlı İnsanların Karşısında Olmak
Tiyatro ve kamera önü oyunculuğu arasındaki bir diğer önemli fark ise izleyici kaynaklıdır. Bildiğiniz gibi tiyatro, canlı seyirci karşısında, anlık gelişen bir olaydır. Bu nedenle seyircinin beğenisi de eleştirisi de o anda fark edilebilir. Sahnede kendinizi yalnız gibi hissetseniz de gülme ya da ağlama sesleri oyununuzu ne kadar iyi oynadığınızın bir göstergesi olarak sizi motive eder. Tabi bu bir taraftan da tiyatroda her oyun yalnızca bir kez aynı şekilde oynanır söyleminin de sebebidir. Çünkü aynı oyun ikinci defa perde aldığında her şey çok farklı ilerleyebilir ve buna adapte olmanız gerekir.
Kamera önü oyunculuğunda ise seyirciden bihaber olarak sahneleri, planları canlandırırsınız. Tabi ki bu daha kolay bir iş demek değildir. Etrafınızda size ışık tutan, kamerayı yakınınızda taşıyan , yöneten ve yönlendiren bir sürü set çalışanı varken duyguya girmek tiyatro sahnesinin büyüsünde olduğu kadar kolay değildir.
Tiyatroda “Tekrar” Yoktur
Tiyatro ve kamera önü oyunculuğu arasındaki belki de en can alıcı farklardan bir diğeri, tiyatroda yaptığınız bir hatanın tekrarının olmamasıdır. Tabi ki yüzlerce defa provalar alınır, ezberler yapılır ancak seyirci karşısına çıktığınızda yaptığınız bir hata, olduğu gibi seyirciye geçer.
Aynı şey kamera önü oyunculuğu için söz konusu değildir. Hatalı bir replik, hareket ya da plan tekrarlanabilir. Onlarca defa aynı sahneyi çekmek zorunda kalsanız da sonunda en iyisine ulaşabilirsiniz. Bu nedenle kamera önü oyunculuğu, tiyatro oyunculuğundan daha fazla hatayı tolere edebilir.
Fakat tabi ki her iki oyunculuğun da kendi içinde zorlukları ve tatminkar yönleri vardır. Önemli olan sizin bu iki tür arasında hangisini daha çok sevdiğiniz ve yönelmek istediğinizdir.
Daha Fazlası İçin Bize Ulaşın
İzmirde yapılan sanat etkinliklerine, galerilere, konserlerine ve daha fazla kültür sanat haberlerine sitemizin blog sekmesini takip ederek ulaşabilirsiniz.
Daha fazla enstrüman bilgilerine ulaşmak için bizi sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz. Ayrıca kurslarımız hakkında ayrıntılı bilgiye ulaşmak için bizi 0507 95 96 333 numaralı telefonumuzu arayabilir ya da mesaj bırakabilirsiniz.
Aklınızda oluşan soru işaretlerini gidermek için direkt sanat merkezimize de gelebilirsiniz. Özellikle önceden arayıp randevu alarak ücretsiz bir şekilde hocalarımıza danışabilirsiniz. Deneme dersinde hangi sanat alanına yatkın olduğunuzu keşfedip kendinizi istediğiniz alanda geliştirebilirsiniz.
Erturgut Sanat Merkezine Nasıl Gelebilirim?
Sanat merkezimize İzmir’in her yerinden metroyla, otobüsle, vapurla ulaşım çok kolaydır. Karşıyaka dışından gelmek zor diye düşünmeyin sanat merkezimizin ulaşımı çok kolay, konumu da çok merkezidir.
İzmir’in neresinden isterseniz kolaylıkla gelebilirsiniz. Kaliteli bir eğitim istiyorsanız, mesafe bana uzak diye düşünmeden önce kesinlikle bir kez sanat merkezimizi ziyaret etmeli ve en azından bizimle bir kahve, bir çay içip sanat merkezimizde gerçekleşen eğitimler hakkında bilgi alıp, sıcak, samimi, eğlenceli sanat ortamımızı kendiniz görmelisiniz.
Karşıyaka Yelken Klübünün 300 metre, Bostanlı tarafına doğru ilerisinde, halı sahaların çaprazında, Lion Kafe’nin yanında zemin katta, Karşıyaka Yalı’ da sahilde yer almaktadır.
Aynı zamanda msn@erturgutsanatmerkezi.com mail adresimizden de bize ulaşıp hemen geri dönüş ile aklınızdaki soru işaretlerini giderebilirsiniz. Mutlu, umutlu, sağlıklı, sanat ve sağlıkla dolu günler dileriz..
Adres / Erturgut Sanat Merkezi Nerede?
Cemal Gürsel Caddesi (Yalı Caddesi) No: 426 Bayerler Apartmanı – Zemin Kat Daire. 1 Karşıyaka / İzmir
Erturgut Sanat ailesi olarak sizleri her zaman çay ve kahve içmek için de merkezimize bekliyoruz. Yaşasın sanat ve sanat muhabbetleri!