Bağlama

EVIÇ SOL
MÜSTEZAD RE FA
MİSKET RE FA
SABAHA DO
BOZUK RE SOL
YEKSANİ RE
ZİRGÜLE FA SOL
KAYSERİ
ÇARGAH D RE SOL
SEGAH RE
ŞÜR
UMMİ RE
HÜSEYNİ
ACEM AŞIRAN FA
MUZZAM FA
KÜTAHYA RE RE
ABDAL SOL
BAĞLAMA RE
RAST DO SOL
Müzik aletlerinin seslerinin ayarlanmasına genel anlamda Akort denir. Düzen kelimesi daha çok Türk halk sazları için kullanılır. Bağlamada düzen denildiğinde tellerin belli bir sisteme göre akort edilmesi akla gelir. Düzenden kasıt aslında bu değildir. Düzen, yapılan değişik akortların adıdır. Aslında halk kendisine yabancı olan akort  kelimesini kullanmamış, ısrarla düzen demiştir. Bazı durumlarda akort yerine kaynaşma, uyuşma, bağdaşma gibi tabirlerde kullanılmıştır. Düzen kelimesi sadece teller için kullanılmıştır. Sazın her türlü denge ve ayarı için de düzen kelimesi kullanılmıştır (Bu düzende bunu çalamam veya söyleyemem gibi)Bağlama .Düzen bilme, bağlama çalanlar için çok önemlidir. Bağlama Belli bir uyum ve titizlik içinde yapılır. Düzen yapılırken konuşulmaz, gürültü yapılmaz, bir başkası tarafından saz çalınmaz. Bunun için şöyle bir hikaye anlatılır. Aşığın birisine çok sevdiği değer verdiği yakın arkadaşı başka bir aşığın ölüm haberi gelir. Aşığın tepkisi hiç umulduğu gibi değildir, başlar saz çalıp neşelenmeye, en yakın can Bağlama dostunun ölümüne üzülmeyişinin sebebini soranlara cevabı şudur: İyiydi, hoştu ama ben ne zaman düzen yapsam saz çalardı. Bağlama

Düzen yapmaya alt tellerden başlanır. Alt teller kendi aralarında kaynaştıktan sonra orta  ve üst tellere geçilir. Bağlama

Düzenin tam yapılıp yapılmadığını anlamak için düzenin durumuna göre her üç tele birden vurularak seslerin tınlamaları kontrol edilir. Sap üzerinde değişik tellerde aynı sesleri veren perdelerin ses uyumu kontrol edilir.  Bağlama

Düzen kavramı, bağlama türünün gelişmemiş ilk şekillerinden itibaren vardır. İlk çağlarda, sapın ucunda düzen burguları olmamasına rağmen, teller belli bir alışkanlık içerisinde gerilerek sapa ilmik yapılırdı. Sonraki dönemlerde bu sazlarda düzen burguları görülmeye başlamıştır. Kopuzda da, kuruluca kopuz kavramıyla düzenin belli bir anlayış içinde yapıldığı tahmin edilir. Bu ilk örnek sazlarda melodi henüz yoktu. Saz çalmaktan amaç ritm ve ses çıkarmaktı. Daha çok söze ritmle eşlik etmekti. Melodik yapının gelişmesiyle tel sayıları artmış ve değişik düzenler yapılmaya başlamıştır.Bağlama

Kırgız Türklerinde düzene berene denilir. Bugün Balıkesir yöresindeki Barana havalarının berene sözcüğü ile bir ilişkisi olabileceği düşünülebilir.  Bağlama

Gerek gelenekte, gerekse günümüzdeki profesyonel Bağlama  icralarda düzen yapma ve düzen bilme önemlidir. İyi bir bağlama sanatçısının düzen bilme zorunluluğu vardır. Bu yöresinde de böyledir. Bir Misketi Misket düzeninde, Şeker Oğlanı Bağlama düzeninde, Hüdaydayı Hüdayda düzeninde bir Çiçek Dağını da Bozuk düzende Bağlama  çalamayan kişiyi bağlama sanatçısı olarak kabul etmezler. Bu örnekleri diğer yörelerimizde de görmek mümkündür. Yukarıda belirtildiği gibi çalınacak parçaya göre düzen yapma geleneği vardır ve çalınan parçaların dizileri birbirinden farklıdır. Buradan farklı diziler farklı düzenlerde çalınır yargısına varmak yanlış olur. Birbirinden farklı dizileri olan birçok parça Bozuk düzende çalındığı gibi, dizisi Şeker Oğlandan çok farklı olan Kalenderi Divanı da Bağlama düzeninde çalınmaktadır. Şeker Dağı Bozlağını da Misket Düzeninde çalma alışkanlığı vardır. Dolayısıyla, parçaların çalınış özellikleri ve tavrı, değişik düzenler yapma gereğini doğuruyor diye biliriz. Ayrıca Hüdayda  Bağlama  oyun havasında olduğu gibi parçaya göre düzen düşünülebilir. Misket, Müstezat, Bozlak düzenlerinde olduğu gibi diziye göre düzen kavramı ortaya çıkmaktadır. Bağlama ebat ve türlerini göz önünde bulundurursak bağlamanın yapısına göre düzen yapıldığı kolaylıkla görülebilir. (Tanbura düzeni, Çöğür Düzeni,Cura Düzeni v.b). Genellikle Alevi ve Bektaşi Dedelerinin çaldığı iki telli veya Dede sazı denen saz, alt ve üst olmak üzere iki sıra tellidir. Düzeni de farklıdır (Alt tel La, Üst tel Mi). Buradan tel adetine göre düzen düşünülebilir. Bağlama

Bazı parçaların hem Bağlama, hem de Bozuk düzende çalındığı düşünülürse ortama ve isteğe göre düzen kavramı ortaya çıkar. Misket ve Müstezat düzenlerinin bazı yörelerde Kayseri, Karadeniz gibi düzenlerin olması yörelere göre düzen yapıldığını gösterir. Azeri, Abdal, Türkmeni gibi düzenler insan topluluklarına ait düzenlerdir. Aynı yörelerden bazı aşıkların farklı düzenler çalmaları kişilere göre düzen olabileceğini gösterir. İcranın ve okuyucunun ses yapısına göre bazen transpoze çalma, bazen de akort değiştirme alışkanlığı vardır (Misket düzenindeki parçaların Bozuk düzende Sİ, LA, RE perdesi üzerinde çalınması gibi). Buradan da kişilerin seslerine göre düzen yapıldığı ortaya çıkar. İcra edilecek parçanın ses genişliğine göre düzen düşünebilir. (Dokuz perdeli bir cura ile bir buçuk oktav ses genişliğindeki bir parça Bağlama düzeni yapmayı gerektirir). Bazen bağlama üzerindeki tel kalınlığı istenilen akortu yapmaya elverişli olmayabilir. Bu durumda da değişik düzen yapılabilir. Ayrıca hızlı hareketi gerektiren parçalarda daha kolay çalınabilecek başka bir düzende çalınma yoluna gidilebilir. Konservatuarlar gibi bağlamanın eğitiminin yapıldığı kurumlarda düzen kavramının açıklık kazanması, hızlı icra, temrin, ajilite gibi çalışmalar için de düzen değiştirilebilir. Bazen de duyulmak istenen karar sesi için düzen değiştirildiğine rastlanır. Bağlama bazı yörelerin kendine özgü olan yöresel sazlarına benzetilmek istenir. Bunun için de bağlamanın telleri benzetilmek istenen sazın özelliklerine göre değiştirilir ve düzenlenir (Karadeniz parçalarını bağlamada çalarken kemençe akortu yapıldığı gibi). Çok özel hallerde, profesyonel icralarda, ebadı birbirinden farklı olan sazları kendi bünyelerine uygun olmayan düzenlerde de çalma durumu ortaya çıkabilir. Yukarıda bahsedilen konulardan da anlaşıldığı gibi düzen yapmayı gerektiren bir çok sebep vardır.