Piyano Dersleri
Piyano dersleri, psiko – pedagojik faktörleri barındıran “Modernize Motedlar” dahilinde verilmektedir.
Piyano kursumuza katılmak için alt sınır 3 yaş olmakla beraber herhangi bir üst sınır bulunmamaktadır.
Kurslarımız birebir özel ders şeklinde gerçekleşmektedir. Piyano başlama yaşı öğrencinin fiziksel yeterlilik ve yeteneğine bağlıdır. Bu yüzden karar verirken kurumumuzda yapılan ‘fiziksel yeterlilik ve yetenek analizine’ katılmanız tavsiye edilir. Küçük yaş gruplarına öncelikle eğitimin başlangıcı olarak piyano eğitimi önerilmektedir.
Haftalık ders programımız kurumun derslik – eğitmen durumuna göre imkanlar dahilinde sizin uygun olduğunuz gün ve saatlere göre hazırlanmaktadır. Derslerimizde kurumumuzdaki piyanolar kullanılmaktadır. Ödevlerinizi yapabilme açısından kendinize ait bir piyano olması avantajlıdır. Ancak bunun yerine tuş hassasiyeti olan profesyonel klavyeler de kullanabilirsiniz.
Kurumumuz değerli eğitmenlerle çalışmaktadır. Derslerimiz birebir olarak gerçekleşmektedir. Nedenine gelince günümüzde kişiler piyano eğitimine kısıtlı zaman dilimlerini ayırabilmektedirler. Bu nedenle haftalık işlenen ders sayısı yetersiz kalmaktadır. O yüzden piyano kursları birebir özel ders şeklinde uygulanmaktadır.
Eğitimcilerin yaptıkları araştırmalarda; İnsanın en yoğun ve en hızlı öğrenme çağının 0-8 yaş arası olduğunu ortaya koymuştur. Zeka gelişiminin %50’si 0-4 yaş arasında %30’u 4-8 yaş arasında %20’si 8-18 yaş arasına gerçekleşmektedir. Dört yaşında doğru eğitimle bu işe başlayan ve yıllarca düzenli çalışabilecek olan bir çocuk, müziği ve piyanoyu hayata bir artı olarak katacaktır. Kaliforniyalı iki bilim adamının araştırması piyano eğitimi alan çocukların matematik ve fen dallarında çok daha başarılı olacağını gösteriyor.
Müzik ve Piyano iletişimin en güçlü araçlarındandır. Müzik, gürültülü, hüzünlü, eğlenceli ve coşkulu veya dinlendirici olabilir. Ancak bizler onu genelde duygularımızla
bağdaştırırız. Doğru ve uygun olarak müziğin kullanılması çocuğun yaratıcı düşünmesinin ve estetik anlayışının gelişiminde önemli rol oynamaktadır.
Çok yetenekli olmasa da çocuklara biraz müzik öğretmek onların zekasını, algılama, öğrenme kapasitesini, koordinasyon kurmasını ve yaratıcılığını geliştirecek, ileride yapacağı meslekte daha başarılı ve kıvrak zekalı olmasını sağlayacaktır. Günümüzde bir çok mimar, doktor, antropolog ve matematik profesörü küçük yaşlarda aldıkları müzik eğitiminin faydalarını görmektedirler.
Araştırmanın mimarlarından olan Dr. Rauscher şöyle açıklıyor; Müzik tıpkı Matematik yada satranç gibi yüksek beyin fonksiyonları gerektiren bir uğraştır. Bu alanlar aynı zanmanda iyi gelişmiş “spatial” zekanın da temelini atıyor.Spatial zeka, görsel dünyayı algılayabilme, nesnelerin görüntülerini zihinde oluşturabilme ve bunların farklılıklarını kavrama yetisine verilen ad. Dr. Rauscher çocukların yoğrulmaya hazır beyinlerinin bağlantılar kurmak için şekil değiştirmeye müsait olduğunu anlatıyor. “Piyano dersleri sinirleri eğiterek beynin korteksindeki algısal gelişmeyi sağlıyor” diyor Dr. Rauscher.
Küçük yaşlarda piyano kursuna başlamak büyük bir avantajdır. Ancak bu durum öğrenme hızıyla karıştırılmamalıdır. Beyinsel işlev kapasiteleri göz önünde bulundurulduğunda piyano eğitimi alan bir yetişkinin, örneğin yedi yaşındaki bir çocuktan daha hızlı ilerlediği gözlenecektir. Fakat küçük yaşlarda piyano kursuna başlayan, örneğin dört yaşındaki bir çocuğun üst düzey piyano icracısı olma ihtimali bir yetişkine göre çok daha fazladır.
Kurumumuzda piyano kurslarımızda temel davranışların öğrencilerimize kazandırılması amaçlanmaktadır. Bunlar; Oturuş biçimi, el ve parmakların genel hali, baş parmak , dirsek ve bileğin önemi, doğru ve çabuk nota okuma, topluluğun önünde çalma, birlikte çalmak, bunları kolaylıkla yapabilme ve bunları alışkanlık haline getirmeleri kursumuz için önem taşımaktadır.
Öğrencinin bilişsel, devinişsel ve duygusal boyutlardaki çalgı öğrenme davranışlarının, bir bütünlük içinde geliştirilebilmesi için bilinçli bir yaklaşımla alıştırma yapılması zorunludur. Bilinçsizce yapılan alıştırmalar öğrenciyi sıkıcı bir tek düzeliğe götürebilmekte, öğrencinin öğrenmeye karşı olan ilgisini olumsuz yönde etkileyebilmektedir. Bu yüzden alıştırma sürecinin uygun yaklaşım ve yöntemlerle bilinçli olarak yapılması gerekmektedir.