Erturgut Sanat olarak bugün sizlerle geçmişte Türkiye’de oldukça popüler olan, büyük gitaristlerin okul çalgısı Mandolin enstrümanını ele alacağız. Eğer daha önce bir country müzik grubunun canlı performans sergilediğine şahit olduysanız, drubun içinden birinin küçük bir gitara benzeyen ancak gitardan daha farklı bir enstrüman çaldığını fark etmiş olabilirsiniz. Bu enstrüman aslında bir mandolindir. Mandolin, ud ailesinden bir müzik aletidir. Genelde, uyum içinde ayarlanmış toplam sekiz tel olmak üzere dört sıra çift metal tele sahiptir.
Esasında pek çok mandolin stili varken, yalnızca üç stili oldukça yaygındır: yuvarlak sırtlı mandolin, oyulmuş üst mandolin ve düz sırtlı mandolin.
Mandolin eğitimi hakkında ayrıntılı bilgi için Tıklayın.
Yuvarlak sırtlı Mandolinin derin bir tabanı varken, oyulmuş üst kısım çok daha sığ, kemerli bir arkaya ve tepeye sahiptir. Düz destekli mandolin, akustik gitara benzer şekilde yapılmıştır.
Her mandolin türünün benzersiz bir sesi vardır ve her biri belirli bir müzik türüyle ilişkilendirilir. Üstü oyulmuş mandolinler çoğunlukla folk ve bluegrass müziğinde bulunurken, düz arkalı enstrümanlar daha çok İngiliz, İrlanda ve Brezilya halk müziğinde kullanılır. Yuvarlak sırtlı mandolinler ise sıklıkla Avrupa klasik müziğinde duyulabilir.
Gördüğünüz gibi, mandolin çeşitli farklı tür ve kültürlerde benimsenmiştir. Bunun nedeni, aslında çok eski bir enstrüman olmasıdır.
Mandolinin Tarihi
Mandolinin öncüsü olarak düşünülebilecek bir alet ilk olarak Mezopotamya’da MÖ 2000’lerin başlarında ortaya çıktı. Bu erken enstrümanlar bazı yapısal farklılıklara sahipken, yapı olarak mandoline oldukça benzerdi. Ta ki birkaç bin yıl boyunca, bu enstrümanın sonunda ud olarak adlandırılmadan önce birçok isimle anılacaktı.
Enstrüman, Avrupa ve Orta Doğu’da dolaştı. 14. yüzyıldan kalma bir resimde, bir melek tarafından çalınan minyatür bir lavta tasvir edilmiştir. Bu enstrümana Latinler tarafından mandora denir. İtalyanlar ise bu enstrümana mandola adını verdiler. Mandolanın daha küçük bir versiyonu mandolina olarak adlandırıldı.
19. yüzyılda Avrupalı göçmenler Kuzey Amerika’ya gelmeye başlayınca yanlarında mandolini de getirdiler. Yabancı veya egzotik olana ilgiden dolayı mandolin popüler bir enstrüman haline geldi. Mandolin, ukulele ile birlikte 1850’lerde orta sınıfı eğlendiren bir yenilik olarak oldukça popülerdi. 19. yüzyılın sonlarında, mandolinin bir versiyonunu daha da popüler hale getiren İtalyan göçünde bir artış oldu. Mandolin 20. yüzyıla kadar popülerliğini korudu ve bir noktada fabrikalar onları seri üretir hale geldi.
1940’larda banjo ve gitarla birlikte mandolin, Amerika’nın güneyindeki üniversite kampüslerinde orta sınıf gençler arasında popüler hale gelmişti. Bu süre zarfında, müzisyenler enstrümanı nasıl kullandıkları konusunda daha deneyseldi. Bu denemenin bir sonucu olarak, bazıları gitarla daha yakından ilişkili tekniklerden etkilenen yeni çalma stilleri ortaya çıktı. Bu da nihayetinde mandolinin, 60’lar ve 70’ler boyunca temel bir unsur olduğu Amerikan folk ve country müziğinde öne çıkmasına olanak tanıyacaktı.
Rod Stewart veya Led Zeppelin gibi popüler müzisyenler ve gruplar da mandolini müziklerine dahil ettiler. Mandolin gitar kadar popüler olmasa da birçok müzisyenin sesinin önemli bir parçası olmaya bugün de devam ediyor.
Mandolin ve Diğer Enstrümanlar Arasındaki Farklar
Mandolinin görünümü nedeniyle, genellikle gitar veya ukulele ile karşılaştırılır. Bu enstrümanlar arasında pek çok benzerlik olsa da, birçok önemli farklılık da vardır. Ukulele ile karşılaştırıldığında, temel farklar tel sayısı, enstrüman gövdelerinin şekli, türleri, her enstrümanın ürettiği sesler, her birinin ilişkili olduğu türler ve tabii bir de tarihçesidir. Mandolinlerin sekiz teli varken ukulelelerin genellikle sadece dört teli vardır. Mandolinler genellikle bir pena ile çalınırken, ukuleleler çoğunlukla tıngırdatılır. Bu enstrüman geleneklerine rağmen, her iki enstrümanın da tıngırdatılabileceği ve penayla çalınabileceği de doğrudur.
Ukulele’nin gövdesi geleneksel 8 şeklinde olurken, (ananas gövdeli ukulele ve puro kutusu ukulele gibi alışılmadık çeşitli şekillerde de bulunabilir) Mandolin, üç ana vücut tipinden oluşur. Her enstrümanın ilişkili olduğu türlere gelince, mandolin genellikle bluegrass ve klasik müzikte bulunurken, ukulele Hawai ve folk müziğinde bulunur.
Tarih, iki enstrümanın ciddi anlamda farklılıklarını gösterdiği bir alandır. Mandolin, inanılmaz derecede eski bir alet olan lutun bir türevidir. Ukulele, ud ailesinde kabul edilirken, Portekizli göçmenler tarafından Hawai Adaları’na getirilen küçük bir gitar benzeri enstrümanın Hawaii’ye özgü bir yorumu olarak 19. yüzyılda geliştirilmiştir. Bu farklılıklar, benzer bir görünüme sahip olmalarına rağmen, mandolin ve ukulelenin iki ayrı enstrüman olduğunu göstermektedir.
Mandolinin yaygın olarak karşılaştırıldığı bir diğer enstrüman ise akustik gitardır. Popülerlikleri ve çeşitlilikleri nedeniyle gitarlar herhangi bir sayıda farklı şekil, boyut, malzeme vb. İle bulunabilir. Mandolinin çok daha küçük boyutunun yanı sıra mandolin ve gitar arasındaki ana fark, her enstrümanın ürettiği sestir. Mandolinler gitardan çok daha kısa olduğu için, mandolin üzerindeki teller daha yüksek perdeli notalar çıkarır. Mandolinlerin her biri dört çift tel farklı bir notaya ayarlanmışken, bir gitardaki altı telin tümü farklı bir notaya ayarlanmıştır. Bir mandolin üzerindeki çift teller, notaların daha uzun çınlamasına neden olur çünkü birlikte titreşirler. Mandolinler, alçaktan yükseğe: GDAE gibi kemanlar gibi akort edilir. Diğer yandan gitar akort şekli: EADGBE’dir. Bu nedenle, zaten gitar çalanlar, ilk başta mandolin çalmaya alışmanın biraz tuhaf olabileceğini düşünebilir.
Ancak farklılıkları bir kez aştıklarında, çoğu zaman mandolin çalmayı çok eğlenceli bulduklarını da bildiriyorlar.
Mandolin Çalmayı Öğrenmeye Hazır mısınız?
İster yeni bir enstrümana dalmak isteyen bir gitarist olun, ister daha önce hiç enstrüman çalmayı öğrenmemiş bir acemi olun, mandolin mükemmel bir seçimdir. Eşsiz bir ses ve zengin bir geçmişle, mandolin çalmayı öğrendiğiniz için pişman olmayacaksınız.
Daha Fazlası İçin Bize Ulaşın
İzmirde yapılan sanat etkinliklerine, galerilere, konserlerine ve daha fazla kültür sanat haberlerine sitemizin blog sekmesini takip ederek ulaşabilirsiniz.
Daha fazla enstrüman bilgilerine ulaşmak için bizi sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz. Ayrıca kurslarımız hakkında ayrıntılı bilgiye ulaşmak için bizi 0507 95 96 333 numaralı telefonumuzu arayabilir ya da mesaj bırakabilirsiniz.
Aklınızda oluşan soru işaretlerini gidermek için direkt sanat merkezimize de gelebilirsiniz. Özellikle önceden arayıp randevu alarak ücretsiz bir şekilde hocalarımıza danışabilirsiniz. Deneme dersinde hangi sanat alanına yatkın olduğunuzu keşfedip kendinizi istediğiniz alanda geliştirebilirsiniz.
Erturgut Sanat Merkezine Nasıl Gelebilirim?
Sanat merkezimize İzmir’in her yerinden metroyla, otobüsle, vapurla ulaşım çok kolaydır. Karşıyaka dışından gelmek zor diye düşünmeyin sanat merkezimizin ulaşımı çok kolay, konumu da çok merkezidir.
İzmir’in neresinden isterseniz kolaylıkla gelebilirsiniz. Kaliteli bir eğitim istiyorsanız, mesafe bana uzak diye düşünmeden önce kesinlikle bir kez sanat merkezimizi ziyaret etmeli ve en azından bizimle bir kahve, bir çay içip sanat merkezimizde gerçekleşen eğitimler hakkında bilgi alıp, sıcak, samimi, eğlenceli sanat ortamımızı kendiniz görmelisiniz.
Karşıyaka Yelken Klübünün 300 metre, Bostanlı tarafına doğru ilerisinde, halı sahaların çaprazında, Lion Kafe’nin yanında zemin katta, Karşıyaka Yalı’ da sahilde yer almaktadır.
Aynı zamanda msn@erturgutsanatmerkezi.com mail adresimizden de bize ulaşıp hemen geri dönüş ile aklınızdaki soru işaretlerini giderebilirsiniz. Mutlu, umutlu, sağlıklı, sanat ve sağlıkla dolu günler dileriz..
Adres / Erturgut Sanat Merkezi Nerede?
Cemal Gürsel Caddesi (Yalı Caddesi) No: 426 Bayerler Apartmanı – Zemin Kat Daire. 1 Karşıyaka / İzmir
İsteyen herkes doğru eğitimle bir müzik aleti çalabilir, resim çizebilir, tiyatro oyunu sahneleyebilir, güzel fotoğraflar çekebilir. Bunları yapabilmek için yetenekli doğmak zorunda değilsiniz, sanat merkezimize başvurduğunuzda bunları yapabilmek için zaten gerekli tüm eğitimi alacaksınız. Sizin gelişiminize en uygun programı hazırlayıp sizlere sunduğumuz için gerekli tüm bilgiyi edineceksiniz.
Sanat merkezimize İzmir’in her yerinden metroyla, otobüsle, vapurla ulaşım çok kolaydır.
Karşıyaka dışından gelmek zor diye düşünmeyin sanat merkezimizin ulaşımı çok kolay, konumu da çok merkezidir.
İzmir’in neresinden isterseniz kolaylıkla gelebilirsiniz. Kaliteli bir eğitim istiyorsanız, mesafe bana uzak diye düşünmeden önce kesinlikle bir kez sanat merkezimizi ziyaret etmeli ve en azından bizimle bir kahve, bir çay içip sanat merkezimizde gerçekleşen eğitimler hakkında bilgi alıp, sıcak, samimi, eğlenceli sanat ortamımızı kendiniz görmelisiniz. Ayrıca yazının devamını da okuyup ulaşım konusunda daha daha fazla bilgi sahibi olabilirsiniz.
