Erturgut Sanat ailesi olarak bugün sizler için Covid Sonrası Müzisyenlik konusunu ele alacağız.. Orkestralar, okullar ve yaz festivalleri gelecek yıl için konserler, sezonlar ve programlar planlamaya başlarken, müzik dünyasında yenir bir konu gündeme geldi: Müzisyenlerin sağlığı nasıl olacak? Bir orkestra müzisyeninin çalışma arkadaşlarından bir yıl uzak kalmaktan etkilendi mi? Geleneksel orkestra programlaması genellikle müzisyenin hayatını sanatsal seçimler oluştururken, uzun bir aradan sonra günde 2-5 saat prova yapmaya başladıkça ortaya bir kaç sorun çıkmaya başladı..
Her orkestra bunu farklı şekilde ele alıyor (veya ele almıyor). Bazı orkestralar, Mahler ve Beethoven gibi senfoniler, kutlama konserleri ve gala konserleriyle dolu büyük program açılışları duyururken, birçoğu planlamalarında daha alçak gönüllüydü ve iptal edilmesi durumunda önemli sonuçları olabilecek maliyetli bir şey için rezervasyon yaptırmamaya dikkat etti. Bunu akılda tutarak, aylardır prova yapmayan müzisyenlerin (ve orkestra şeflerinin) bedenlerini veya bir buçuk yıl Eylül’e kadar ele almamız gerekiyor. Birçok müzisyen evde pratik yaparken, diğerleri ebeveynlik yapmak, başka işlerde çalışmak ve çevrimiçi eğitim vermekle meşgul. Hepimizin bir alışma süreci olacak, özellikle de bir yıl veya daha uzun süredir başkalarıyla zar zor prova yapanlarımız..
Müzik Kurslarımız hakkında ayrıntılı bilgiler edinmek için Buraya Tıklayın. Ayrıca Ücretsiz Deneme Derslerimize katılmak ve bilgi edinmek için hemen bize ulaşarak randevu alabilirsiniz..
Covid Sonrası Müzisyenlik
Müzisyen Sağlığı
Enstrümanlarımızı nasıl çalacağımızı unutmayacak olsak da (büyük olasılıkla), 3-6 saatlik prova için diğer müzisyenleri dinlemeye, hızlı ayarlamalar yapmaya ve enerji ve dayanıklılığı korumaya alışık olmayabiliriz. Odaklanma ve dikkat becerilerimizi de keskinleştirmeye ihtiyacımız olabilir. Bunun da ötesinde, müzisyenler, hem prova saatlerinin ani artışında, oturmadaki artışta, her hafta müzik hazırlamanın zorluğunda hem de repertuarın kendi zorluklarından dolayı performansla ilgili yaralanmalar açısından inanılmaz derecede risk altındadır.
COVID sonrası programlama ile ilerlerken, hem eğitim kurumu düzeyinde hem de profesyonel topluluklarda müzisyen sağlığına gerçekten dikkat etme fırsatımız var. Birkaç orkestranın bir sağlıklı yaşam komitesi vardır veya müzisyen sağlığına yönelik tutarlı teklifleri vardır. Şefler, prova tarzlarının müzisyenleri ve vücutlarını nasıl etkilediğinden tamamen habersiz olabilirler, bazı şefler provalarda tam ses ve tutku ister, diğerleri bir konser gününde bir senfonide her tekrarı alır. Bazıları müzisyenlere konuştuktan sonra kurulum yapmak ve başlamak için yeterli zaman vermez, müzisyenleri başlamak için enstrümanlarını hızla yüzlerine sıkıştırmaya zorlar. Diğerleri bir provada bütün parçaları tekrar tekrar çalıştırmakta ısrar ediyor.
Orkestraların ve yönetim ekiplerinin bunu değiştirmesinin ve müzisyenlerin boylarına uygun kaliteli özel kulak tıkaçlarına ve sandalyelere erişebilmelerini sağlamanın ötesindedir. Programlamanın ve zamanlamanın müzisyenleri nasıl etkilediğine tek bir program içinde, haftalar ve aylar boyunca bakma fırsatımız var. Daha küçük çekirdekli orkestralar için bu çok önemlidir, çünkü müzisyenlerin zorlu programlardan “rahatlama” ya da haftalarca izin alma olasılığı daha düşüktür. Okul düzeyinde, “Forma girmek” için harika bir stratejisi olmayan ve çok az geçişle sıkı programlara alınabilecek genç müzisyenleri de düşünmemiz gerekiyor. Hem kolejler hem de gençlik orkestraları, programlarında ve programlarında bu sorunları ele almalıdır.
Erturgut Sanat ailesi olarak eğlenerek öğrenmenin yanı sıra bu unsurları da göze alarak müfredatımızı belirliyoruz. Eğitim kişiye özel olmak zorunda, genele hitap eden bir eğitim modeli mutlaka başarısızlıkla sonuçlanacaktır. Öğrenim koşullarına uygun hareket ederek hem öğrencilerimizi enstrümandan soğutmamak, hem motive edebilmek hem de geliştirebilmek için titizlikle çalışıyoruz. Kapımız size her zaman açık, yüz yüze de konuşabilecek bir konu olması nedeniyle görüşlerinize de her zaman açığız. Bir ‘Selam, ben geldim demeniz yeterli!