Çünkü İlki En Önemli Olan…
Yeni başlayanlar için klavye satın almak adeta bir mayın tarlası olabilir.
Dürüst olalım, ihtiyaçlarınıza hitap eden klavyelerden hangisinin en iyi olduğuna dair net bir gösterge bulunmamaktadır… Zira sonsuz model ve seçenekle karşı karşıya kalmanız an meselesi…
Klavyedeki serüveninize ilk adımı atan gerçek bir acemi misiniz? Yoksa diğer enstrümanları kullanma geçmişinizden faydalanarak mı geliyorsunuz ve ya bir temele sahip misiniz? Yoksa tamamen başka biri için mi satın alıyorsunuz? Hangi soruya yanıt veriyor olursanız olun yeni başlayanlar için bir klavye satın almanın zor olabileceğinin farkındayız…
O halde bu yazımız, aklınızdaki soru işaretlerini giderirken göz önünde bulundurmak isteyebileceğiniz kısa bir kılavuz niteliğinde diyebiliriz…
Klavye mi Piyano mu?
Yeni başlayanlar için klavye seçerken bu soru garip bir soru gibi görünebilir, ancak hangi enstrümanın sizin için daha doğru olduğu konusunda oldukça büyük bir etkisi olacaktır.
“Klavye mi Piyano mu?” sorusunun cevabı genellikle enstrümana dahil edilen özelliklere bağlıdır. Örneğin; Ev klavyeleri olarak tanımlanan enstrümanlar genellikle “otomatik eşlik” ve “tek dokunuşlu akorlar” gibi özelliklere sahiptir.
Bunun pratikteki anlamı ise, klavyenin, oyuncuların sol eliyle tek bir akora yalnızca bir kez basıldığında, farklı tarzlarda eşlik desenlerini çalmasını sağlayan işlevselliğe sahip olmasıdır. Bu adeta tek bir kişinin değil, aynı anda tüm bir grubun çaldığı izlenimini verir.
Öte yandan, bir piyano çalındığında müzik iki ayrı “bölümden” oluşur. Sol el için bir bölüm ve sağ el için bir bölüm. Bunlar aynı anda hem okunur hem de icra edilir.
Bir klavye müziği parçası genellikle sağ elle çalınan bir melodi dizisinden oluşur, akor isimleri ise oluştukları noktanın yukarısında yazılıdır.
Klavyedeki otomatik eşlik, çalınan akor için doğru tuşta müzikal bölümler oluşturmaya da özen gösterir. Elbette çoğu klavyenin böyle bir işlevi vardır.
Tavsiye: Çalma kariyerinin başlangıcında, klavyeye yeni başlayan biri için, iyi işlenmiş, kullanımı kolay harika bir enstrüman örneği olarak Yamaha PSR-F51’i öneriyoruz.
Başlangıç seviyesinde çalmayı öğrenenler için, daha hızlı sonuçlar vermesi bakımından klavye piyanoya göre çok daha tatmin edici olabilir.
Kendinize nasıl eşlik edeceğinizi öğrenmek biraz daha uzun sürdüğü için piyano çalmayı öğrenmenin biraz daha disiplin ve biraz daha uzun çalışma saatleri gerektirdiği söylenebilir.
Doğru Fiyata Doğru Parçalar
Açıkçası, yeni bir enstrüman satın alırken – özellikle neye ihtiyacınız olduğuna dair güçlü bir fikriniz yoksa – önemli bir husus da bütçedir. Müzik aletleri tipik olarak kalite, dayanıklılık, kullanım kolaylığı ve tabii ki ses açısından farklılık gösterir. Beklediğiniz gibi, ne kadar çok yatırım yaparsanız, sonuçlar o kadar iyi olur. Ancak bu, herkesin doğrudan pahalı bir şeye atlaması gerektiği anlamına gelmez. Ne münasebet.
Modern enstrümanları, özellikle stoklamayı seçtiklerinizi, başlangıçta ihtiyaç duyacağınız kalite seviyelerine uygun şekilde edinmelisiniz. Ancak, daha yüksek fiyatlı bir enstrüman edinmenize neden olabilecek birkaç özelliği açıklayalım…
Otomatik eşlikten daha önce bahsetmiştik. Bir çocuk için yahut yeni başlayanlar için bir klavye satın alırken, eşlik stilleri olan daha ‘geleneksel’ klavyeler (Yamaha PSR-Range veya YPT serisi gibi) mükemmel bir seçenektir. Öğrenci çok kısa bir sürede etkileyici sonuçlar elde edebilir. Diğer müzisyenlerle çalıyorlarmış gibi ses çıkaracaklardır. Bu da genç müzisyenler için harika bir motivasyon kaynağıdır.
Öte yandan, nihayetinde piyano çalmayı hedefleyen bir öğrenci, eşlik özelliklerine ilgi duymayabilir. Zira çok farklı bir enstrüman stili de gerektirebilirler (bazen “pratik piyanoları” olarak adlandırılanlar gibi). Bunlar daha küçük ama daha gerçekçi sesler için daha az özelliğe sahip olma eğilimindedir ve daha otantik piyano klavyesi “hissi” yaşatırlar.
Bu noktada iddialı modellerden biri de, öğrenci için mükemmel, otantik bir piyano çalma deneyimi sunan Yamaha P-45 Stage Piano’dur.
Hız Hassasiyeti
Hız hassasiyeti, bir mühendisin tasarım notlarından gelen bir şey gibi görünse de, hız yeni başlayan için bir klavye seçerken göz ardı etmemesi gereken çok önemli olan bir özelliktir. Bunu açıklamanın en kolay yolu, gerçek, akustik bir piyanoyu düşünmektir. Bir piyanodaki bir tuş sert çalındığında, ortaya çıkan ses yüksektir ve tuşlar yumuşak bir şekilde çalındığında ses kısıktır. Bu da enstrümanın anlamlı bir şekilde çalınmasına izin verir.
Dramatik anlar daha fazla sesle çalınarak vurgulanabilir veya yumuşak oynayarak hassas ve samimi hale getirilebilir. Bunlar bir müzik parçasında “dinamikler” olarak bilinir. Bir klavyedeki hız hassasiyeti, bu şekilde gerçek bir piyano klavyesini taklit ettiği anlamına gelir. Sert çalmak = yüksek sesle ve yumuşak çalmak = sakince.
Öğrenen için, deyim yerindeyse suya bir parmağını batırıyorsa, hız hassasiyeti olmayan bir klavye yeterli olabilir. Bunlar genellikle daha ucuz bir seçenektir ve bu nedenle, örneğin bir çocuk ilgisini kaybederse finansal olarak daha küçük bir bütçeyle bu süreç gerçekleştirilebilir Ancak, çalmaya ve ilerlemeye devam ederlerse, dinamikler öğrencinin uzmanlaşmasında göz ardı edilemeyecek kadar büyük payı oluşturacaktır. Bu da, hıza duyarlı bir klavye gerektirecektir.
Kısaca özetlemek gerekirse, hıza duyarlı olmayan bir klavye yalnızca yeni başlayanlar için iyidir ve yalnızca öğrencinin buna bağlı kalıp kalmayacağının net olmadığı durumlarda tavsiye edilir.
Diğer Özellikler
Yeni başlayanlar için klavye seçerken faydalı sayılabilecek başka özellikler de vardır. Bazılarında performansınızı kaydetmenizi veya şarkılar oluşturmanızı sağlayan bir kaydedici bulunur. Bazıları ise yerleşik “dersler” veya uygulama özellikleri içerir. Hatta bazılarının vokal efektli mikrofon girişleri de vardır. Daha profesyonel bir çalma deneyimi için ağırlıklı, çekiçle hareket eden klavyeli bir şey de isteyebilirsiniz. Seçenekler gerçekten sonsuzdur…
Daha Fazlası İçin Bize Ulaşın
Daha fazla enstrüman bilgilerine ulaşmak için bizi sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz. Ayrıca kurslarımız hakkında ayrıntılı bilgiye ulaşmak için bizi 0507 95 96 333 numaralı telefonumuzu arayabilir ya da mesaj bırakabilirsiniz.
Aklınızda oluşan soru işaretlerini gidermek için direk sanat merkezimize de gelebilirsiniz. Özellikle önceden arayıp randevu alarak ücretsiz bir şekilde resim hocamıza danışabilirsiniz.
Erturgut Sanat Merkezine Nasıl Gelebilirim?
Sanat merkezimize İzmir’in her yerinden metroyla, otobüsle, vapurla ulaşım çok kolaydır. Karşıyaka dışından gelmek zor diye düşünmeyin sanat merkezimizin ulaşımı çok kolay, konumu da çok merkezidir.
İzmir’in neresinden isterseniz kolaylıkla gelebilirsiniz. Kaliteli bir eğitim istiyorsanız, mesafe bana uzak diye düşünmeden önce kesinlikle bir kez sanat merkezimizi ziyaret etmeli ve en azından bizimle bir kahve, bir çay içip sanat merkezimizde gerçekleşen eğitimler hakkında bilgi alıp, sıcak, samimi, eğlenceli sanat ortamımızı kendiniz görmelisiniz.
Karşıyaka Yelken Klübünün 300 metre, Bostanlı tarafına doğru ilerisinde, halı sahaların çaprazında, Lion Kafe’nin yanında zemin katta, Karşıyaka Yalı’ da sahilde yer almaktadır.
Aynı zamanda msn@erturgutsanatmerkezi.com mail adresimizden de bize ulaşıp hemen geri dönüş ile aklınızdaki soru işaretlerini giderebilirsiniz. Mutlu, umutlu, sağlıklı, sanat ve sağlıkla dolu günler dileriz