Atık malzemelerin çevreye verdiği zararları hepimiz biliyoruz. Peki buna sanatla karşı gelmek nasıl fikir? Atıklar uzun yıllar parçalanamıyor, toprağı, suyu ve havayı kirletiyorlar. Bu sebeple hem birçok hastalığa sebep oluyorlar hem de birçok canlının yaşamını tehlikeye atıyorlar.
Bu atık maddelerin kullanımını azaltmak, onları geri dönüştürmek ya da yeniden kullanmak, daha canlı, temiz ve sağlıklı bir dünya için yapılması gerekenler.
Atıklardan yapılan sanat eselerinin örnek videosu için tıklayınız
Aynı zamanda ekonomik anlamda da faydalı ve masrafsız olduğu açık.
Biz de bugün Erturgut Sanat Merkezi olarak bu yollardan farklı bir yol seçen ve atığın anlamını değiştiren sanatçıları ele aldığımız bir yazı hazırladık.
Sanatçılar için bambaşka anlamlar ifade edebiliyor atık maddeler. Birçok sanatçı bu atıklardan çeşitli sanat eserleri yaratıyor. Bu eserler sürdürülebilir kaynaklara ve hayata olanak salarken aynı zamanda toplumsal mesajlar da veriyor.
Atık maddeleri yeniden değerlendirerek eşsiz sanat eserleri ortaya koyan projelerden birkaçını sizlerle buluşturuyoruz.
Okyanustaki Atıklardan Sanat Eserine
New York’ta BM Genel Merkezi’nde yapılan “Okyanus Konferansı”nda, okyanustan çıkarılan atık maddelerle yapılan eserler ilgi çekti. Bu heykeller Washed Ashore adlı sivil toplum girişiminin projesiydi.
Bu heykeller, okyanustan çıkan diş fırçaları, taraklar, çakmaklar, ağlar, terliklerden oluşan somon, balina ve deniz atı heykelleriydi.
Hurdalar Heykel Sanatına Dönüştü
Başlatılan Sıfır Atık Mavi Projesi’ne ve çevre kirliliğine dikkat çekmek isteyen Hataylı mozaik ustası Altınorak, hurda malzemelerden çeşitli heykeller yarattı. Önceleri çeşitli hayvan figürleri yapan Altınorak, bunların ardından bir insan portresi yapmaya başladı.
Bu heykeller ve portre için hurdacılardan bilye, zincir, çivi, yay, balata, buji gibi parçalar topladı. İnsan portresi toplam 50 bin parçanın bir araya gelmesiyle oluşmuştur, 500 kilogram ve 2,5 metre boyundadır. Altınorak, bu portre üzerinde 6 ay çalışmış.
Harcanmış Yedi Adam
Michelle Reader, 1997’den beri atık malzemeleri heykellere dönüştürüyor. Bu heykeller çok çeşitli eşyaların parçalarından meydana gelebiliyor. Çoğunlukla evsel ve endüstriyel atıklardan yararlanan Reader, zaman zaman çeşitli dükkanlardan aldığı malzemeler de
kullanabiliyor. Onun en ünlü eseri ise evsel atıklardan yaptığı Seven Wasted Men (Harcanmış Yedi Adam) olarak bilinen aile portresidir.
Jant Kapakları
Yol kenarlarında hasarlı ya da kaybolmuş birçok jant kapağına denk geliriz. Biz gördüğümüzde bize bir şey ifade etmese de Ptolemy Elrington bunlarda bir güzellik ve değer görüyor ve en çok jant kapaklarıyla çalışmayı seviyor, çünkü onlar göze güzel gözükse de çok az amaca hizmet ediyorlar.
Kullandığı malzemeler için “Terk edilmiş birçok şeyle karşılaştım ve içlerindeki değersizliğinden daha çok şey buldum.” diyor Elrington.
Sahillerden Gelenler
Bir ilaç firmasında çalışan Şinasi Yelkenci, sahillerden topladığı atıkları kullanarak gitar, saksı, bukalemun ve balık gibi heykeller yapıyor.
Kendisini “deniz çöpçüsü” olarak tanımlayan Yelkenci, 20 yılı aşkındır buralardan çöpler topluyor ve son 6 yıldır ise bu atık malzemeleri
sanat eserlerine dönüştürüyor.
“Sahillerde daha çok pet şişe, pipet, tek kullanımlık çatal, bıçak, kaşık, tabak gibi eşyalar ile balıkçıların kullandığı misina, ağ ve mantar gibi atıklar oluyor.” diyen Yelkenci, bu malzemelerin kullanılmaması gerektiğini de belirtiyor.
Tekstil Atıkları
Jane Perkins, tekstil eğitimi almaya başladığı zamanlarda atıkları geri dönüştürürek sanatında kullanmanın ne kadar keyif vereceğini bilmiyordu. Fakat iki yılın ardından, 2008’den bu yana bu alanda çalışıyor ve eşsiz eserler ortaya koyuyor.
Perkins, geri dönüştürülmüş malzemelerle çalışmanın eğlenceli bir meydan okuma olduğunu düşünüyor. Geri dönüşüm merkezlerinden ve hurdalıklardan karşısına çıkan sürprizlerden çok hoşlanıyor.
Perkins daha çok ünlü portreleri ve ünlü sanatçıların eserlerini yorumladığı yapıtlarıyla biliniyor.
Robotlar ve Yarış Arabaları
Miguel Rivera’nın robotlardan yarış arabalarına kadar birçok eseri var. Rivera, bozuk diskleri nasıl değerlendirebileceği üzerine düşünürken ilhamını bulmuş. İlk eseri, 33 sabit diskten yapılmış bir yarış arabasıydı.
İlerleyen zamanlarda eserleri bugünkü ayrıntılı hallerini almaya başladı. Birçok sanatçıdan farklı olarak, bir eser ortaya koyarken stres olup zorlanmak yerine
O halen hobi olarak keyifle eserlerini üretmeye devam ediyor. Bu hobisi için, “Bu, beş günlük, 12 saatlik vardiyalı çalışma haftasından sonra benim terapim” diyor.
Güncel Haberler İçin Takipte Kalın
Bu ve benzeri haberler her gün devam ederken Erturgut Sanat Merkezi olarak biz de bu pandemi sürecinde her türlü önlemimizi alarak, sanata gönül veren ve ister piyano ister şan ya da bateri öğrenmek isteyen öğrencilerimize en güvenli ortamı sunuyoruz.
Eğer siz de Erturgut Sanat Merkezi ailesinin bir parçası olmak ve öğrenmek istediğiniz enstrümana bir adım daha yaklaşmak istiyorsanız hemen bizlere msn@erturgutsanatmerkezi.com mail adresimizden yada 0 507 95 96 333 No’lu telefonumuzdan ulaşabilirsiniz.