Bugün Cumhuriyetimizin kurucusu, yurdumuzun kurtarıcısı, büyük komutan, ulusal kahraman ve tarihimizin yetiştirdiği büyük insanı kaybedişimizin 82. yıl dönümüdür.
Ulu Önderimiz Atatürk’ü rahmetle özlemle, minnet ve saygıyla anıyoruz…
Ne var ki, 10 Kasımlar bizim için sadece o eşsiz büyük önderi anma günü olarak kalmamalı.
Bu günün bir amacı da O’nu anlama, O’nu daha iyi tanıma, ilke ve devrimlerini özümseme, ulusumuza Atatürk’ün kişiliğinde beliren çağdaş uygarlık düşüncesini kavrama ve yaşama geçirme olmalıdır.
İlke ve devrimlerinin evrenselliği, insanlık onuruna duyduğu derin saygı, dünyadaki ezilen uluslara gösterdiği hedefler ve evrensel barışın gerçekleştirilmesi çabalarıyla O, Türk tarihinin sınırlarını aşarak dünyaya mal olmuş büyük bir devlet adamıdır.
Hiç Bitmeyecek Özlem
Atatürk (kendi deyişiyle) naçiz vücudu artık yoktur, toprak olmuştur. Ancak o vücut yerine onu her zaman gelecek kuşaklara anımsatacak ve aktaracak eserleri, anıtları vardır. Bu eserlerden en mühimi ise elbette ki Türk Gençliğidir…
O artık, bir meşaledir, bayraktır. Kuşaktan kuşağa, elden ele, dilden dile söylenecek, yüreklerde ve hafızalarda yaşayacak ve yaşatılacaktır…