Kanun Nedir

Kanun enstrümanı Türkiye’de genelde 26 sestir. Her seste 3 tel vardır. Kanun istenirse 27, 28, 29, 30, 32 ve 34 ses olarak çoğaltılabilir. Bunun en güzel örneği Paris’te Klasik Arap Müziği icracısı ve aynı zamanda Dünya müziklerini araştıran sanatçı, Julyen (Jelaleddin) Weys’ de bulunmaktadır.Yine San Francisco, PASHA Müzikli restoran sahibi, Celalettin Tektaş’ da Sedef işlemeli kanunlardan, nadide bir örnek bulunmaktadır.
Kanun enstrümanında kullanılan ve ona has ses tınısını veren ağaç malzemeleri, yalnızca Ejder ailesi tarafından bilinen meslek sırlarından sadece birisidir. Aynı şekilde sanatçının kendi üslubunu yansıtan sedef işlemelerde, EJDER KANUNLARI’ nın dikkate değer birçok özelliğinden biridir.

Kanun enstrümanında, bir tam ses 7,9,10 parçaya (komaya) bölünebilir. Böylece bütün dünya müzikleri kolaylıkla icra edilebilir.Kanun daha çok Ortadoğu ülkelerinde ve Türkiye’de kullanılan telli bir çalgıdır. Eski Mısırlılar’ın ve Sümerler’in çalgıları arasında kanunun atası sayılabilecek telli çalgılar vardı. Ünlü bilgin farabi’nin bu çalgılardan yola çıkarak kanunu geliştirdiği söylenmektedir.Farabi’den sonra Araplar’ın geleneksel çalgı takımında seçkin bir yer tutan kanun, yine bir doğu çalgısı olan santurla ve batı çalgısı klavsenle akrabadır. Çeşitli ülkelerde değişik boylarda kanun kullanılmasına karşın tel sayısı dışında, kanunların temel özellikleri değişmez. Kanunun dik yamuk biçimindeki gövdesi ahşaptır. Dik kenara bitişik ve üzeri deri gerili bir bölüm vardır. Köprü de denen uzun eşiğin ayakları, bu gergin deri üzerine basar. Dik kenarlardaki deliklere bağlanan teller, eşik üzerinden geçirilerek eğik kenardaki burgulara sarılır. Böylece teller uzun kenar ile kısa kenar arasında birbirine paralel bir biçimde gerilmiş olur. Ve tellerin boyu buna göre uzun kenardan kısa kenara doğru azalır. Tellerin akordu, burguların özel bir anahtar yardımıyla sağa yada sola döndürülmesiyle yapılır. Tellerin çoğu üçer üçer, pes yöndeki bir kaçı ise ikişer ikişer bağlanır. Eskiden bağırsaktan yapılan teller, günümüzde naylondan yapılmaktadır. Kanunda, aynı telin daha tiz ya da daha pes ses çıkarmasını sağlamak için başka hiç bir telli çalgıda bulunmayan bir mandal düzeneği vardır. Burgulardan hemen önceki dip eşiklere bitişik olarak sıralanan ve tellerin hemen altında bulunan küçük mandallardan her biri kaldırılıp indirilerek tellerin tiz ya da pes ses vermesi sağlanır. Tellerin çoğu için metalden yapılmış ortalama dokuz mandal yerleştirilir.Kanun oturarak yada bağdaş kurarak çalınır. Bunun için iki diz üzerine yatay olarak koyulur. Her iki elin işaret parmağına takılan metal yüzüklere sokulan iki mızrapla tellere dokunularak çalınır. Mandalı indirmek yada kaldırmak gerektiğinde, sağ el ile çalma işi sürdürülürken sol elle mandalın konumu değiştirilir. Mızraplar bağa, fildişi ya da boynuz gibi maddelerden yapılır. Kanun çalan sanatçıya kanuni denir.Günümüzdeki klasik Türk müziği topluluklarının vazgeçilme çalgılarından olan kanun, gerek akordunun bozulmaması gerek tel sayısının çok olması nedeniyle, değişmez sesli akort çalgısı olarak kabul edilir; öteki tüm çalgıların akordu, kanununkine uydurulur.

17. yüzyılda bir süre kullanıldıktan sonra rağbet görmeyip bırakılan kanun, Kanuni Hacı Arif Bey gibi büyük bir kanun sanatçısının etkisi ile, yeniden ilgi gördü ve yaygın biçimde kullanılmaya başlandı. Mandal düzeneği git gide geliştirilerek bugünkü yapısına kavuşan kanun, Türkiye’de yaklaşık Üç buçuk oktavlık bir ses alanına sahiptir.

İzmir Kanun Dersi